Konaklama güvenliği, yetki dağılımı ve mevzuat reformu gerekliliği
Bolu Kartalkaya’da 21 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen yangında 78 kişi hayatını kaybetti, bu olay Türkiye turizm sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal güvenlik sorunlarını ortaya koydu. , konaklama güvenliği, yetki dağılımı ve mevzuat reformu konusunda çok önemli bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışma, sektördeki tüm paydaşların katılımıyla gerçekleştirilecektir. Yangın sonrası gerçekleştirilen soruşturma, tutuklamalar, teknik raporlar ve kamuoyuna yansıyan bilgi eksiklikleri; güvenlik, ruhsatlandırma ve denetim süreçlerinde belirsiz yetki alanları ve boşlukların olduğunu göstermiştir. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Meclis’te yaptığı konuşma, siyaset-bürokrasi-yerel yönetim arasındaki boşlukları gösteren önemli bir örnektir. Ancak bu konuşmalar, sistemin iç tutarsızlıklarını ve sorumluluk zincirindeki kopmaları gidermiyor. Önerim, Türkiye’deki mevcut düzeni analiz ederek uluslararası karşılaştırmalar yapmak, Bakan Ersoy’un açıklamalarını teknik/hukuki açıdan incelemek ve somut bir mevzuat reform paketi önermek suretiyle konaklama güvenliğinin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu konuda kesinlikle yapılması gereken adımlar vardır. Durum şu şekildedir: Türkiye’deki otellerin açılma, denetim ve kapatma yetkileri.
Dağınık Yetki Haritası; Bugün Türkiye’de bir otel açılması, işletilmesi ve denetlenmesi süreçleri belirlenmiş kurumlara dağıtılmıştır.
İşletme faaliyet izni: Belediye veya İl Özel İdaresi tarafından verilir. Yangın raporuna göre, yangını itfaiye ekipleri (belediye veya büyükşehir) söndürmeyi başardı. tarafından verilen yapı kullanma izni, inşaatın tamamlandığını ve binaların güvenli bir şekilde kullanıma uygun olduğunu gösterir.
‘nın verdiği turizm işletme belgesi, turistik tesislerin yasal olarak faaliyet gösterebilmesi için gereklidir. Bu belge, işletmenin kalite standartlarına uygun olduğunu ve turistlerin güvenli bir şekilde konaklayabilecekleri bir ortam sunduğunu gösterir. Bu belge olmadan turistik tesisler yasal olarak faaliyet gösteremezler. , sürdürülebilirlik sertifikalarını verir. Bu kuruluşlar, turizm bakanlığı tarafından denetlenir. ISG Eğitimleri hakkında detaylı bilgi almak için Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş eğitmenlere başvurabilirsiniz. Yetkilendirilmiştir, birimlerin faaliyetlerini durdurma yetkisine sahiptir. Suç ve ceza: Farklı bakanlıklar arasında dağınık durumda bulunuyor. Bu durumda sistem, sorumluluğun paylaşılmadığı, aksine sorumluluğun kaybolduğu bir yapı oluşturuyor. Bakanlık denetim görevi boşluğuyla karşı karşıya. Bakanlık, turizm işletme belgesi verirken, teknik güvenlik eksiklikleri tespit edilse de oteli kapatma yetkisi bulunmamaktadır. Bu durum, Bakanlığın “risk gördüm ama kapatamıyorum” savunmasını güçlendirirken, tesislerin “nasıl olsa kapatamazlar” düşüncesini artırmakta ve denetimin “tavsiye raporu” seviyesine düşmesine sebep olmaktadır. Uluslararası karşılaştırma yapıldığında, dünya genelinde otel güvenliği ve ruhsatlandırma konusunda farklı uygulamalar görülmektedir. Farklı ülkeleri incelediğimizde tek bir ortak nokta bulunmaktadır: Turizm bakanlığı, otel güvenliğini direkt olarak kontrol eder ve kapatma yetkisine sahiptir. İspanya’da turizm alanında yetkili kurum Turizm Bakanlığı ve özerk bölge turizm ajanlarıdır. Turizm denetçileri aniden denetim yapabilir ve eksiklik durumunda hemen kapatma işlemi uygulayabilirler. Fransa’da Turizm Bakanlığı’na bağlı olan Yetkili Kurum, İdare Bölgesi’dir. Yangın güvenliği kontrolleri devlet memurları tarafından gerçekleştirilir ve sertifika gereklidir. İtalya’da turizm sektöründen sorumlu olan resmi kurum, İtfaiye Bakanlığıdır. Yangın güvenlik sistemleri yılda en az bir kez devlet tarafından denetlenir. İngiltere’de yangın güvenliği meselelerinden sorumlu olan kurum Ticaret ve İşletme Bakanlığı ve yangın güvenliği denetçileridir. Türkiye, OECD ülkeleri içinde “turizm bakanlığının denetim ve kapatma yetkisine sahip olmayan birkaç ülkeden biri” olarak dikkat çekmektedir. Bu durum, yapısal bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakan Ersoy’un açıklamalarının incelenmesi: Hukuki ve siyasi yönü.
Bakanın Yetki Savunması; Bakan, “Ruhsat verme işlemi bizim sorumluluğumuzda değil, yangın denetimi de yapmıyoruz ve kapatma yetkimiz bulunmuyor” şeklinde açıklamada bulundu. Bu durum teknik olarak doğru olabilir fakat kamu yönetimi açısından eksiklikler barındırmaktadır. Çünkü Türkiye’de turizm belgeli tesisler, “devlet güvencesi altında” olarak tanıtılır. Devletin yetki eksikliği, turistlere ve vatandaşlara karşı gizli bir güvenlik riski oluşturur. Daha önce benzer bir düzenleme teklifi yapıldı mı? Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2018 yılından bu yana görevde bulunmaktadır. Şimdiye kadar: Otel güvenliği için merkezi bir model önermedi, Turizm sektöründe kapatma ve ceza yetkisi istemedi, Güvenlik denetimlerini turizm belgesiyle entegre eden bir sistem oluşturmadı. Yani bu konu, Kartalkaya olayından sonra ilk kez gündeme geldi.
Soruşturma talebini reddetme / erteletme konusu Mevcut düzende: Bakanlık görevlileri hakkında soruşturma yapabilmek için Bakanlık onayı gereklidir (4483 sayılı yasa). Onay gecikirse, yargı süreci engellenir. Bu durum toplumda “korumacılık” izlenimi oluşturur. Yasal olarak Bakan onay vermemekte özgürdür; ancak siyasi olarak şeffaflık gerektirir. Bu yüzden Bakan eleştirilere açıktır. Sistem karmaşası: Sürdürülebilir turizm belgesi niçin yeterli olmamaktadır? Turizm Bakanlığı ve TGA’nın sürdürülebilirlik sistemine odaklanmış çalışmaları çevre, atık yönetimi, enerji verimliliği ve toplumsal katkı üzerinde yoğunlaşmıştır. Yangın güvenliği konusuna ise ayrı bir önem verilmemiştir. Grand Kartal Oteli, 3. aşama sürdürülebilirlik belgesine sahip olmasına rağmen tatbikat yapmamış, personel eğitim almamış ve yangın sistemleri pasif durumda kalmış olabilir ve öyle olmuştur. Bakanlık tarafından yapılan açıklamadaki “bu bizim sorumluluğumuz değil” sözü, eleştiriye neden oluyor çünkü sertifika mevcut ancak güvenlik eksikti. Reform paketi, Türkiye için yeni bir otel güvenliği modelidir. Kartalkaya gibi kazaları tamamen engellemeyi amaçlayan radikal ancak uygulanabilir bir çözüm paketi aşağıda sunulmaktadır. Başta konaklama güvenliği ve denetimi olmak üzere yeni bir kanun çıkarıldı. Yeni bir temel yasa ile: Her konaklama tesisi yılda 2 kez bağımsız devlet denetimine tabi tutulmalıdır. Yangın sistemleri, acil çıkış yolları, duman tahliye, alarm, sprinkler, jeneratör, eğitim kayıtları zorunlu hale getirilmelidir. Eksiklik durumunda otomatik geçici kapatma uygulanmalıdır. Raporlar dijital platformda herkese açık olmalıdır. Turizm Bakanlığı’na “kapatma izni” verilmesi; Bu yetki kesinlikle gereklidir. Eğer bir bakanlık, güvenlik eksikliği sebebiyle kapatamadığı bir turizm belgesi veriyorsa, sistem işleyemez. Benim önerim, Bakanlık tarafından Konaklama Güvenliği Başkanlığı oluşturulmasıdır. Görevleri: İzin belgesi incelemesi, Güvenlik kontrolü, Kapatma işlemi, Cezalar, Tatbikat denetimi, Acil durum planı onayı.
Türkiye Yangın Güvenlik Standartı (TFGS) Tüm konaklama tesisleri için: Yeknesak, Orta standart, Orta denetim protokolü. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği modellerine benzeyen merkezi bir “Yangın Güvenliği Kılavuzu” oluşturulmalı.
Soruşturma izni sistemi reformu; 4483 sayılı yasada değişiklik: Turizm ve can güvenliği ihlallerinde soruşturma için izin alınması zorunlu olmalıdır (takdire bağlı olmamalıdır). Bakanlık 30 gün içinde cevap vermezse, izin otomatik olarak verilmiş sayılmalıdır. Bu düzenleme, siyasal korumaları ortadan kaldırır. Sürdürülebilirlik sertifikası tekrar düzenlenmelidir. Sertifikalara ek olarak, mevcutlara eklenmesi gereken daha sıkı denetleme ve belgelendirme zorunlulukları şunlardır: Yangın tatbikatı yapma zorunluluğu, Personel eğitim kayıtlarının tutulması zorunluluğu, Emniyet görevlisi veya bina sorumlusunun bulunması zorunluluğu, Donanım test raporlarının sunulması zorunluluğu, Denetim raporlarının TGA tarafından yayınlanması gerekmektedir.
ÖZET: TURİZMİN VARLIĞI GÜVENLİKLE BAĞLANTILI Kartalkaya felaketi sadece bir otelin sorunu değil, bir sistemin başarısızlığıdır. Bu yüzden çözüm sadece bir oteli değil, tüm sistemi kapsamalıdır. Turizm Bakanlığı’nın güvenlik için yeterli olmayan puanlama kriterleri, sürdürülebilirlik programı ve sertifikasyon sistemi mevcuttur. Bu sebeple: Yeni bir turizm güvenlik kanunu, merkezi bir denetim kurumu ve devamlı şeffaflık reformu gereklidir. Türkiye turizminin ilerleyişi, yalnızca bu yapısal değişikliklerle güvenli ve devamlı olabilir.
